Sunday, January 22, 2012

Tiyatro: Testosteron

Dün akşam Oyun Atölyesi'nde Testosteron isimli oyunu izledim. Yazarı Andrzej Saramonowicz, Polonyalı. Oyuncu kadrosu Metin Coşkun, Onur Ünsal, Emre Karayel, Mert Fırat, Timur Acar, İnan Ulaş Torun, Tuna Kırlı şeklinde. Bu yedi erkek çeşitli farklı mesleklerden. Onları biraraya getiren bir düğün. Damat, damadın babası, kardeşi, davetliler ve düğündeki garson. Konu bu erkeklerin gelinle ilgili konuşmaları ve aralarındaki kavganin nedenlerini sorgulamalarıyla gelişiyor. Tüm karakterler kadınlarla yaşadıkları sorunları ve çeşitli anılarını sırayla anlatıyorlar. Bu arada karakterlerle ilgili daha çok şey öğreniyoruz, çeşitli sırlar ve komik unsurlar ortaya çıkıyor.

Komedi oyunu olduğu için komik, +18 olmasından anlaşılacağı üzere de birçok küfür barındırıyor. Fakat komedi unsuru bazen zayıflıyor, küfür unsuru güçleniyor. Küfürün ve cinsel içerikli esprilerin fazlalığı benim için bir sıkıntı değil, ancak bu oyunda tam olarak oturmadığı yerler var gibi. Bunun nedeninin oyunun tercüme olması olduğunu düşündüm. Açıkçası insanların Leh olduğunu, olayın Polonya'da geçtiğini ve karakterlerin isimlerini anlayana kadar sıkıntı yaşadım. Olayın nerede geçtiği çok önemli değil, evrensel bir şeyi anlatıyorlar belki ancak yine de isimlerin kulağıma yabancı gelmesi beni buna itmiş olabilir. 

Oyundan önce konuştuğum herkes Mert Fırat hayranlığından bahsedip durdu. Hatta annem de tam ben evden çıkarken "Ay ben çok seviyorum Mert Fırat'ı" diyerek son noktayı koydu. Ancak ben oyunda en çok Onur Ünsal ve İnan Ulaş Torun'u beğendim. Bilimadamı rolünde oldukları için mi bilemiyorum. (Bilimadamı sempatim var)  En çok güldüğüm kısımların onların bölümleriydi karakterleri iyi diyeceğim ancak rollerini iyi yapıyor olmasalar gülmezdim demek ki başarılılar.

Testosteron Oyun Afişi

Neyse bu abuk subuk cümlelerden sonra kısa kesiyorum, Son sözler: oyunda enstruman çalıp şarkı söylemelerini ve Emre Karayel'in bageti elinde çevirmesini takdir ettim :-)) Oyuncuların bu tip farklı becerileri olması (dans, müzik vs) ve bunları uygun ufak tefek şeylerle bile olsa ortaya koymaları bende hayranlık uyandırıyor, çok yönlü ve işlerine saygılı olduklarını düşünüyorum. 

Oyun birkaç yıldır gösteriliyor, daha ne kadar oynar bilmiyorum. Bu kadar ilgi görmesini çok anlayamadığımı itiraf etmeliyim. Eğlenceli ancak çok da ilginç değil. Daha iyi kadın-erkek eleştirileri veya makaraları görüyoruz. Erkek muhabbeti ve küfür nedeniyle erkeklere daha fazla öneriyorum. (Hatta erkekler oyunu izlemeden, direkt olarak, hayatlarını bizim için, bizim uğrumuza ve hatta bizim sayemizde yaşadıklarını kabul etseler fazla uğraşmak zorunda kalmayız

No comments:

Post a Comment