Saturday, January 21, 2012

Kitap: Sherlock Holmes- İntikam Tutkusu (Kızıl Dosya)




Evde Sherlock Holmes'un 1975 tarihinde basılmış ufak bir macerasını buldum. Bu kitap "Dr.Watson" ile tanıştığı kitap ve ilk macerası.
Biraz yıpranmış, eski püskü sarı sayfaları var, bu tür ikinci el kitapları sevenler için harika.
Kitapta Sherlock Holmes'u tanımaya başlıyoruz. Bu tip "akıl yürütme"ye dayalı polisiyeleri çok seviyorum. Günümüzün korkunç şiddet anlayışı yok, yüksek teknolojisi yok. Kaçma kovalamaca minimum. Tamamen zihinsel jimnastik, hoş söz oyunları ve espriler var.
Agatha Christie kitaplarından da bu nedenlerle zevk alıyorum.

Sherlock Holmes'u okumaya başlamamın bir nedeni filmlerin yarattığı etki olsa da, asıl nedeni House MD dizisi. House MD dizisinde ilaç bağımlısı, takıntılı, zor fakat dahi insan Gregory House'un maceralarını izliyoruz. Dizinin Sherlock Holmes'dan etkilendiği ise yazarlar tarafından çoktan açıklandı.
Sherlock'un ilk hikayesi yayınlandığında yıl 1887'dı, oysa halen bu tür hikayeler bize heyecan veriyor, sanırım insandaki merak duygusu ve "gizemleri çözme" isteği zamana yenilmiyor.


Bendeki kitap Sherlock'un meşhur arkadaşıyla ve bizlerle tanışmasını sağlayan hikaye, "Kızıl Dosya". Ancak dönemin yayınevi bunu İntikam Tutkusu adıyla basmış. Bu "aslına uygun olmayan isimlerle kitap yayınlama" sorunu o dönemin kitaplarında sıkça karşımıza çıkıyor. Özellikle Agatha Cristie kitaplarını toplarken bu sorunla karşılaşıyorduk...

Holmes incelemeye değer, merak uyandırıcı bir karakter. Günümüz şartlarına göre düşünüldüğünde bile oldukça "acayip" olduğu söylenebilir. Kitapta Watson, onun bazı konulardaki bilgisizliğine şaşırıyor, örneğin 1880'lerdeki bilimsel gelişmelerden olan habersizliği onu şok ediyor. Dünyanın güneş etrafında döndüğünün kanıtlandığını paylaşıyor Holmes ile. Ancak beklemediği bir cevap alıyor: Holmes bu bilgiyi beyninden silmesi gerekeceğini söylüyor: "Dünyanın güneş etrafında döndüğünü bilmek işime yaramıyorsa, neden bu bilgiyi kafamda tutayım ki" diyor. Teorisine göre, insan beynini sadece kendisine gereken bilgilerle doldurmalıdır. Anlamsız şeylerle doldurmaya gerek yoktur.
Bu teori günümüzde bilgi bombardımanına tutulduğumuz ve bilginin en büyük hazine sayıldığı gözönüne alınırsa, tuhaf kaçıyor. Aslında bazen ben de bu görüşe katılıyorum, çünkü gereksiz bilgilerle hem psikolojimi bozuyorum, hem de asıl ilgilenmem gereken konuları kaçırıyorum. Zihnim yoruluyor. Cehalet mutluluktur teorisini biraz değiştirerek, hoşuma gideni bilmek mutluluktur diyebilirim herhalde.

Holmes ile biraz ilgilenince, Londra'daki müzesini de merak ettim, web sitesindeki hediyelik eşyalar gerçekten çok hoş. Tüm Holmes hikayelerini çizimlerle birlikte yayınladıkları kitaplar da güzel görünüyor. Umarım bir gün Londra'ya yolum düşer.

No comments:

Post a Comment