Thursday, January 12, 2012

Film: Drive

Ryan Gosling The Notebook'dan beri çok yol katetti. Bu yıl 3 önemli filmde rol aldığından sürekli kendisinden bahsedildi. Aslında filmlerin öneminden çok rollerin farklılığı ilgi çekti. (Crazy, Stupid, Love komedi, The Ides of March politik drama, Drive ise gerilim-drama)

Drive, 2011'in en önemli filmlerinden olarak gösterildi, Golden Globe'da adaylardan biri, Cannes'da gösterildi. Bizde Şubatta gösterime girecek (Ne yazık ki yine gecikiyor salonlar) Yönetmen Nicolas Winding Refn tanımadığım bir yönetmendi. Daha önceki filmlerine baktığımda da neden tanımadığımı anladım; kan-revan-erkeksi adrenalin tarzı filmler çekmiş. (Sadece afişlerinden bile testosteron yükseliyor) Drive ise bilinen kan-revan suç filmlerinden farklı ilerliyor.

Açılışta, synthesizerlı 1980'ler tarzı bir müzikle karşılaşıyoruz. (Filmin müziklerini beğendim, ne zamandır synthesizer duymamıştım herhalde ondan) 
Oldukça gerilimli, abartısız ve gerçekçi bir araba kovalama sahnesi var. Durgun ilerleyen film, Ryan'ın adını bile öğrenmediğimiz, sadece "sürücü" diye geçen donuk ve kıro giyimli karakterini tanıtıyor. Donuk sürücümüz, Carey Mulligan'ın oynadığı Irene karakteriyle yakınlaşırken, biraz ısınıyoruz. Ancak halen gerilim devam ediyor. Romantik ve ağır çekim sahneler, filmin yarısında bizi ters köşeye yatırıyor ve bir anda şiddet başlıyor. 

Sürücü, zaten ufak tefek pis işlere bulaşmış... Ancak karşısına tahmininden çok daha pis işler çıkınca ve bunlar "iyilikten maraz doğması" sorunuyla birleşince kendisini hayatta kalmaya çalışan bir adam olarak buluyor.

Ne yazık ki Türkçe'de bu filmin uyarlandığı romanı bulamadım. (Hatta, yazarı James Sallis'e ait herhangi bir yayın bulamadım) İngilizce'sini bulup okuyacak kadar sabırlı da olamadım. Bu nedenle kitapla karşılaştıramıyorum. Tahmin ediyorum ki Şubatta film gösterime girerken, kitabı da Türkçeleştirirler. Genelde öyle oluyor :-( Oysa önce kitabı okumam lazım!!! (Neyse takıntılarımla boğmayayım yazımı şimdi)
Drive, bazı izleyicileri sıkabilir ancak "sadece yönetmenin anladığı bir sanat filmi" değil, gerçekçi bir şiddet-gerilim filmi. IMDB'den aldığı 8.1 puanı hak etmiş, hatta ben 8,5 veririm. :-)

Bu arada filmde Ryan Gosling'in giydiği kıro beyaz montu sadece $139'a alabilirsiniz! bakın link burada! (Böyle çirkin mont olmaz olsun... Erkekler çok sevmiş anlaşılan ama zaten erkekler genelde kötü giyiniyor?)




No comments:

Post a Comment