Alain De Botton merak ettiğim bir isimdi. Felsefeyi popülerleştiren isimlerden biri. Röportajları ve internette bulduğum videoları (konferans tarzı yerlerden alınma) çok hoşuma gitmişti. Babam bana "Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı" kitabını hediye edince, aradığım fırsatı bulmuş oldum ve okumaya başladım...
Fakaaatt... Başladım ama sonuçlandıramadım bu okuma eylemini. Okuyorum okuyorum bitmiyor!!! Attım bir kenara. Arada başka şeyler okudum. Hep başucumda durdu bu kitap. Geri döndüm, zorladım kendimi.
Kitap... Ve onun yerine okumanızı tavsiye edeceğim Oriflame Katoloğu! |
Böyle silip atmamın nedeni şu: Yazar iş hayatını incelemek istemiş. Muhasebeci, bisküvi fabrikasında çalışanlar, füze üretip yerleştirenler... Bunun gibi normalde roman kahramanı olmayan, insanların sıkıcı bulduğu meslek gruplarına yönelmiş. Beni düşündürmesini ve "tam üzerine bastın, ne güzel gözlem" dedirtmesini bekledim. Bundan önceki işim bir çelik fabrikasında mali işler departmanındaydı, şimdi de plaza tarzı steril ortamda finans departmanındayım. Bildiğim sularda yüzüyor. Ama gerçekten sıkıcı!!! Bunları merak eden bir sanatçı veya ofis-üretim sektöründen uzak birisi için ilginç olmasını anlıyorum. Ancak yeni bir şey kesinlikle söylemiyor. Yıllardır bildiğimiz gözlemler. Ben ilk staj yaptığımız yazın sonunda arkadaşlarımla Nevizade'de aynı cümleleri kurup aynı tesbitleri yaptığımızı hatırlıyorum.
Bana bir şey katmadı ne yazık ki. Diğer kitaplarını deneyeceğim. Aşk ve evlilik üzerine mesela. Fazla bilmediğim bir konu olursa ilginç gelebilir?
Bu arada adamın bu kitapla ilgili verdiği röportajın videosu çok daha ilginç ve güzel. Kitap yazacağına DVD yayınlasaymış??!!
İngilizce bilenler için video bu linkte...
Çalışmak sıkıntı verdiği an çalışmayı bırakırım. Nasıl olsa ölmeyecek miyiz ?
ReplyDeletebazılarımız o lükse sahip değil :(
ReplyDelete