Wednesday, December 21, 2011

Kitap: Evrenden Torpilim Var- Klişesel Gelişim

Başarısız Hipotez Tanrı isimli kitabı henüz bitirememişken... Kendime olan sözümü kırdım ve yeni bir kitaba başladım: Evrenden Torpilim Var. Kendime olan sözüm ise şuydu: Aykut Oğut isimli bu yazarın linkte görebileceğiniz kitabını daha önce karıştırmışlığım vardı. (Kitabın kapağında bir ayna var ve ismini bilmiyorum) Biraz okudum bile diyebilirim. O zaman bu esprili dille yazılmış kişisel gelişim kitabının beni pek geliştirmeyeceğine karar vermiştim. Sonrasında kitabın sahibi oolan arkadaşım da okuyup bitiremeyince, demek isabet kaydettim demiştim kendi kendime. Şimdi ise... Övgülere ve bestseller cazibesine dayanamadım ve Evrenden Torpilim Var'ı okumaya başladım.

Kitap daha ilk bölümlerde "Fizikçiler son zamanlarda kuantum fiziği sayesinde evrenin enerjisini ve çekim gücünü ispatladılar" deniliyor. Oysa aynı anda okuduğum Başarısız Hipotez Tanrı kitabının yazarı bir fizikçi. O da "Kuantumu çekim gücü ve Tanrı inancı gibi şeylere bağlamaya çalışan safsatacılardan uzak durun" diyor. Bu durumda birbiriyle çelişen iki düşünceyi aynı anda anlamaya çalıştığımı düşünüyorum, biraz zorlanıyorum.

Aykut Oğut'un kitabı kolay okunuyor. Sürekli olarak "... diye düşünüyorsanız bu kitabı hemen bırakın! Atın gitsin" gibi iddialı lafları ve okura posta koyması... Bestseller olmayı zaten hedeflediğini hissettiren "fazla okumayanların ilgisini çekeyim sürekli espri yapayım" mantığı... Son olarak "şu da var ama onu sonra anlatacağım" şeklindeki Cem Yılmaz'ın hayatımıza soktuğu anlatım tarzı... Bunların toplamı bazen antipatik oluyor, bazen de normalde sıkıcı olan kişisel gelişim kitaplarının sıradanlığından kurtarıyor. En önemlisi, kişisel gelişimin Allahı diyebileceğimiz Amerikan yazarların tercümelerinden çok daha iyi bir alternatif.
Açıkçası çok övebileceğim bir kitap değil ancak merak ediyorsanız ve pozitif düşünme konusunda gaqza getirilmeniz gerekiyorsa okunması bir kazanç olabilir.

Evren ve çekim yasaları mevzularını kuantumla bağdaştırıp bilimsel bir zemine oturtmak için zorlamasak da, pozitif düşüncenin hem bize hem çevremizdeki insanlara çok iyi geldiği bir gerçek.
Örneğin sabah erken saatlerde kendimi iyi hissettiğimi, günün çok güzel olduğunu düşündüğümde, gün boyu sinirlenmiyorum. Sokakta yanımdan geçerken bana su sıçratan arabaya bakıp gülebiliyorum bile... 

Aykut Oğut'un belirttiği gibi bu düşünceyle kendime para ve mutluluk çekebilir miyim bilmiyorum, onu da ilerdeki sayfalarda göreceğiz.
(ileri sayfalar derken hayatımın ileriki sayfaları hahaha)

No comments:

Post a Comment