Bu kitabı ve kapağını çok iyi biliyordum. Çünkü tuhaf bir şekilde kimin evine gitsem bu kitap kütüphanede oluyordu. (Bu şekilde zihnime kazınmış bir diğer kitap da Körleşme'dir) Fakat yıllardır okumak hiç aklıma gelmemişti. Bir ara çok da kalın olmayan, akıcı bir kitap okumak istedim ve işte, birkaç gün içinde bitmişti bile...
Kitap 2. Dünya Savaşı sırasında Doğu Avrupa'da geçiyor, ana karakter bir çocuk. Kitap boyunca çocuk öyle akıl almaz şeyler yaşıyor, o kadar büyük bir sefalet ve zalimlik var ki, insan okuduklarına inanamıyor. Bazı noktalarda "Bu kadar da olmaz" dedim, bazı yerlerde ise "bu kitap iyiden iyiye fantastik kurgu" dedim.
Yıllardır pek çok tuhaf hikaye duydum, gördüm, bu nedenle halen şaşırabildiğimde buna seviniyorum bile. Gerçi zalimliğe şaşırmak ne kadar iyi bilemiyorum, onu kanıksamaktan daha iyi sadece. Kitabı okumanızı tavsiye ederim, ancak hassas biriyseniz zorlanabilirsiniz.
Kosinski'nin bu kitabının ne kadarı otobiyografik, ne kadarı kurgu tam olarak çözülemese de, kendisinin hafif uçuk olması akılda soru işareti bırakıyor. İşin dedikodu kısmına gelirsek; yazar ünlü yönetmen Polanski ile arkadaştı ve Polanski'nin evinde yaşanan Charles Mason Katliamı'ndan "davete geç kalması" sayesinde kurtulmuştu. Cinayete kurban gitmedi, kitap yazmaya devam etti fakat 58 yaşında intihar etti.
İntiharına giden yolda yaşadığı bunalımın nedenlerinden biri çıkan dedikodular. Kitaplarını kendisinin değil, editörlerin yazdığı, ancak isimlerinin belirtilmediği veya Lehçe yazıp İngilizce'ye tercüme ettirdiği ve yine tercümanın isminin belirtilmediği dedikoduları çıkmış. Bir diğer iddia "intihal", Bir Yerde isimli kitabının çalıntı olduğu konuşuluyormuş. Son iddia ise en fenası: Boyalı Kuş'taki çocuğun kendisi olduğunu söyleyen Kosinski'nin aslında 2. Dünya Savaşı'nda o kadar da acı çekmediği, kitapta zalim olarak tanıttığı Polonyalılarca korunduğu belgelerle ortaya konulmuş. Böylece 2. Dünya Savaşı ve Yahudilikle "prim yaptığı" söylenmiş. (Günümüzün argosuyla göçmenliğin ekmeğini yemiş)
Adamın hayatını okuyunca ne yazık ki kendisi bana da oldukça itici, yalancı ve prim yapma arzusu dolu göründü. Polanski'yi de sevmem zaten, bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. Dedikodular abartılı olabilir ancak Jerzy de sütten çıkmış ak kaşığa benzemiyor.
Gevezeliği bırakırsam; Kitap okunmaya değer, fakat okudukça insanlığa inancınızı yitirebilirsiniz. Ayrıca bazı geceler kabus görebilirsiniz, dikkat ediniz.
No comments:
Post a Comment