Monday, April 23, 2012

Sergi: Van Gogh Alive


En sevdiğim Van Gogh eserlerinden biri

Van Gogh Alive Sergisi'nden TV reklamlarıyla haberimiz oldu. Sponsor Abdi İbrahim reklam vererek pek çok kişiyi haberdar etti. Ben de bir Van Gogh sever olarak heves içerisindeydim. Ancak bu haftasonu fırsat buldum gitmeye. Body Worlds'den beri Karaköy Antrepo'ya yolum düşmemişti. Sergi 15 Mayıs'a kadar devam ediyor. Sonrasında Ankara'ya da gidecek.


Abdi İbrahim kendisi için iyi bir adım atmış, Borusan, Eczacıbaşı, Sabancı gibi sanat destekçisi devler arasına ismini görmek istemiş anlaşılan. Fakat bu sergi diğer devlerin adımları karşısında zayıf kalmış. İddialı bir TV reklamıyla ilgimizi çekip bizleri Antrepo kapısında kuyruk etse de, tatmin düzeyimizi yeterince yükseltemiyor. 


Buradan sergilerdeki Modern anne- babalara da seslenmek istiyorum: Çocuğunuzu sanatla içiçe ve de "her haftasonu ayrı bir aktivite" ile yetiştireceksiniz diye onların sürekli bağırıp etrafı kurcalamalarına seyirci kalmayın lütfen. "Yapma" denilmeyen bu modern yetiştirme tarzı etraf için zararlı olabiliyor.


Sergi nasıl? Sergi fena değil. İçeride yarım saat-45 dakika geçirmek tüm sunumu izlemek için yeterli. İçeri ilk giriş çok karanlık, korku filmi gibi. İnsanda beklenti yaratıyor. Sonrasında büyük bir salona giriyoruz, bir sürü kirişler var. Gözümüz karanlığa alışana kadar insanların üzerine basmamaya dikkat ediyoruz. (Yerde oturan insanlar oluyor evet) Duvarlara yansıtılan Van Gogh eserleri, klasik müzik ve Van Gogh'un mektuplarından alıntılarla gösteri gerçekleşiyor. 



Hem yazıları okuyup hem yansıtılanları izleyebileceğim bir nokta buldum, ancak orada bank yoktu. Bankı buldum, çok kalabalıktı, oturamadım. Adamlar kalkıp gitti ben banka oturdum, bu kez görüş açımdan yazılar okunmuyordu. Neyse sonunda vazgeçtim elimden geldiğince tadını çıkardım.

Daha küçük odalara sınırlı sayıda insan (ve insan yavrusu) alsalar, ve gösterinin başlangıcını yazsalar daha fazla verim alabilirdim. Kalabalık, koşturan çocuklar falan derken o müzik ve görüntülere kendini kaptırmak pek mümkün değil. Gidecek olanlara haftaiçini öneriririm.

Van Gogh'un eserleri ve klasik müzik etkileyici. Ancak eserlerin asıllarını görmek bana halen daha fazla zevk veriyor, henüz modern sanata bu kadar alışamamışım. Kaldı ki bu serginin sanatsal yönü tartışılır bence. Çıkışta fotoğraf çektirip, bilgisayar marifetiyle kendinizi bir Van Gogh eserinin içine oturtabiliyorsunuz, ben de bunu yaptım tabii ki eksik kalmadım. Çok matrak oldu, hoşuma gitti. Fotoğrafın tanesi 10 TL.

Theo'ya Mektuplar kitabını da satıyorlar, Van Gogh bardak altlıkları, eşarpları, defter-kalemleri de... Sergi sonrası alışverişte de kuyruk vardı. İlgi çektiği ve kalabalık olduğu için, ayrıca satışlar iyi olduğu için Abdi İbrahim başarılı bir işe imza attığını düşünüyor mudur? Bence ne yazık ki zayıf bir çaba. Belki niyet iyi ama yetersiz.

2 comments:

  1. Anonymous12:00 PM

    şu modern yetiştirme tarzı denen şeye inanmıyorum ben idil yahu. azıcık popoya şaplak atmanın bir zararı yok bence :)

    ReplyDelete
  2. Anonymous12:01 PM

    idil ben o modern çocuk yetiştirme şeylerine inanmıyorum ya. sorumsuz, şımarık çocuklar yetiştirmekten başka bir işe yaramıyor. popoya iki şamardan bir zarar gelmezi hatta fayda gelir bence...

    ReplyDelete